ganar dinero de

Kullanım örnekleri

ganar dinero de
earn money from
icon arrow

earn

Phonetic: "/ɜːn/"

Part Of Speech: verb


Definition: To gain (success, reward, recognition) through applied effort or work.

Example: You can have the s'mores: you earned them, clearing the walkway of snow so well.


Definition: To receive payment for work.

Example: He earns seven million dollars a year as CEO.  My bank account is only earning one percent interest.


Definition: To receive payment for work.

Example: Now that you are earning, you can start paying me rent.


Definition: To cause (someone) to receive payment or reward.

Example: My CD earns me six percent!


Definition: To achieve by being worthy of.

Example: to earn a spot in the top 20

icon arrow

money

Phonetic: "/ˈmʌni/"

Part Of Speech: noun


Definition: A legally or socially binding conceptual contract of entitlement to wealth, void of intrinsic value, payable for all debts and taxes, and regulated in supply.


Definition: A generally accepted means of exchange and measure of value.

Example: Before colonial times cowry shells imported from Mauritius were used as money in Western Africa.


Definition: A currency maintained by a state or other entity which can guarantee its value (such as a monetary union).

Example: money supply;  money market


Definition: Hard cash in the form of banknotes and coins, as opposed to cheques/checks, credit cards, or credit more generally.


Definition: The total value of liquid assets available for an individual or other economic unit, such as cash and bank deposits.


Definition: Wealth; a person, family or class that possesses wealth

Example: He married money.


Definition: An item of value between two or more parties used for the exchange of goods or services.


Definition: A person who funds an operation.

icon arrow

from

Phonetic: "/fɹɒm/"

Part Of Speech: preposition


Definition: Used to indicate source or provenance.

Example: I got a letter from my brother.


Definition: Originating at (a year, time, etc.)

Example: This manuscript is from the 1980s.


Definition: Used to indicate a starting point or initial reference.

Example: Face away from the wall!


Definition: Indicating removal or separation.

Example: After twenty minutes, remove the cake from the oven.


Definition: Indicating exclusion.

Example: A parasol protects from the sun.


Definition: Indicating differentiation.

Example: He knows right from wrong.


Definition: Produced with or out of (a substance or material).

Example: It's made from pure gold.


Definition: Used to indicate causation; because of, as a result of.

Example: Too many people die from breast cancer.

Web Türkçe-İngilizce Çevirmen

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.

Türkçe - İngilizce çevirmenimiz birçok dilbilimci ve geliştiricinin ürünüdür. Herhangi bir cümleyi, kelimeyi veya metnin tamamını hızlı ve tamamen ücretsiz çevirin! Çevirmenimiz 800'den fazla farklı dili anlamaktadır. Program medyadan büyük miktarda bilgi kullanır, bu nedenle tüm dünya haberlerini kapsar.Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.